21 Kasım 2015 Cumartesi

Az insan çok kitap...

Bazen bu söz o kadar doğru geliyor ki..
Insanlar zarar veriyor, yalan söylüyor, üzüyor, yoruyor, yipratiyor. Ama kitaplar hep yanimda hep başka dünyalara götürüyor hep öğretiyor. Zaman zaman ağlatan kitaplar olsa da beni nihayetinde çok mutlu ediyor. Öyle ki üniversite yillarimda seri halinde aldigim Türk Edebiyati klasiklarini okurken gözyaslarimi tutamadığım olmustur. Ayrica Cengiz Aytmatov romanlari da beni hep derinden etkileyip ağlatmis uzun zaman etkisinden çıkamatacağim hisler yaşamama sebep olmuştur. Beyaz Gemi ve Toprak Ana kitaplari bunlardan en sevdiklerimdir. Daha sinra okuyup çok sevdiğim kitaplari kisa betimlemelerle anlatmaya çalışacağım.
Ne diyorduk? Cok kitap ...
Ilerde kendime çok kitaplı boydan boya duvarlari kaplayan güzel bir kütüphane yapacağim ve bunu çocuklarima en büyük mirasim olarak bırakacağım. Laf aramizda minik kizim -kendisi bir buçuk yaşında bile değil henüz- kitaplara şimdiden ilgili ve göbeği kitaplarim arasinda duruyor.

20 Kasım 2015 Cuma

Kitap Aşkına

Kitap askım nasıl başladı?
Beni nerelere getirdi?
Kendimi bildim bileli okumayi sökeli okurum ben. Severek zorla değil istekle okurum.
Kitap okuyamaya zaman bulamadığım için ağladım oldu desem gülersiniz belki ama bu gerçek . Yillarca KPSS ile savaşırken oturup ağladım çözmem gereken denemelere bakıp. Neyse sonunda bitirdiğim bölümün hakkını verdim ve Milli Eğitimin bir Türkçe öğretmeni oldum. Kendim kitap okumakla kalmadim 100lerce oğrencime okuttum, okutuyorum büyük bir zevkle.
Geçenlerde bir anket cözdüm. Sonucunu burda da paylasacağım.Gerçekten okuma ile ilgili hislerime tercüman olmuş:
"Edebiyat gençliği yetiştirir,
Yaşlılara zevk verir.
Ikbalde süs, felakette teselli ve sığınak olur" demis Moliere ve beni ne güzel özetlemiş.